Amigdala Nedir? Temel İşlevleri ve Yapısal Bilgileri Nelerdir?
Amigdala Latince “badem” anlamına gelir. İsmini şeklinden alan, beynin temporal loblarının derinliklerinde, hipokampüsün önünde yer alan, iki küçük sinirsel yapıdan oluşan bir bölgedir. Limbik sistemin önemli bir parçası olan amigdala, öncelikle duygusal süreçler, özellikle korku, kaygı, öfke ve mutluluk gibi temel duygusal tepkilerin işlenmesinde ve duygusal anıların oluşmasında kritik bir rol oynar. Aynı zamanda tehlike algısı, öğrenme, hafıza ve sosyal davranışlar gibi çeşitli bilişsel ve davranışsal süreçlere de katkıda bulunur.
İnsan beyninde iki amigdala bulunur her bir beyin yarıküresinde bir tane yer alır.
Amigdala’nın Temel İşlevleri;
- Korku işleme ve koşullu korku tepkileri
- Duygusal hafızanın oluşumu
- Sosyal davranış ve yüz ifadelerini tanıma
- Tehdit değerlendirmesi ve “savaş-kaç” tepkisi
- Ödül mekanizmaları ve motivasyonel davranışlar
Amigdala ile İlgili Yapılan Bilimsel Araştırmalar
Amigdala, duygusal yaşamımızın merkezi bir bileşeni olması nedeniyle sinirbilim, psikoloji ve psikiyatri alanlarında yoğun bir şekilde araştırılmaktadır. Yapılan çalışmalar, amigdalanın karmaşık işlevlerini ve çeşitli durumlarla olan ilişkisini aydınlatmaya odaklanmıştır. Amigdala ile ilgili bazı önemli araştırma alanları ve bulgular;
1-Amigdala ve Korku Koşullanması
Korku ve Kaygı İşleme: Amigdala’nın en bilinen rolü, korku ve kaygı tepkilerinin işlenmesindeki merkeziyetidir. Araştırmalar, tehdit edici uyaranların algılanması ve bu uyaranlara hızlı ve otomatik tepkiler verilmesinde amigdalanın kilit bir role sahip olduğunu göstermiştir. Örneğin, korkutucu bir yüz ifadesi veya tehlike işareti algılandığında amigdalada hızlı bir aktivasyon gözlemlenir ve bu da “savaş ya da kaç” tepkisini tetikleyebilir.
Joseph LeDoux’un 1996 yılında, fareler üzerinde yaptığı çalışmalar, amigdalanın korku koşullanmasındaki kritik rolünü ortaya koymuştur. Sesli bir uyaran (zil) ile elektrik şoku eşleştirilen fareler, zamanla sadece zil sesi duyduklarında donup kalmıştır.
1998 yılında Whalen et al. Fonksiyonel MRI (fMRI) araştırmaları, insanlara korkutucu yüz ifadeleri gösterildiğinde amigdala aktivitesinin arttığını göstermiştir.
2-Amigdala ve Duygusal Hafıza
Duygusal Hafıza: Amigdala, duygusal deneyimlerle ilgili anıların oluşumu ve depolanmasında önemli bir rol oynar. Özellikle yoğun duygusal içeriğe sahip olaylar, amigdala aktivasyonu ile daha güçlü bir şekilde kodlanır ve hatırlanma olasılıkları artar. Bu durum, travmatik olayların neden bu kadar canlı bir şekilde hatırlanabildiğini açıklamaya yardımcı olur. Araştırmalar, amigdalanın hipokampüs ile etkileşim içinde çalışarak duygusal bağlamı olan anıların pekiştirilmesinde kritik bir rol oynadığını göstermektedir.
2000 yılında Rauch et al. Çalışmaları sonucunda: Travmatik Anılarda; Amigdala, duygusal anıların güçlü bir şekilde kodlanmasını sağlar. Örneğin, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) olan bireylerde amigdala aşırı aktiftir.
2002 yılında Hamann et al. Çalışmaları sonucunda: Sadece korku değil, pozitif duygularda da mutluluk ve ödül beklentisiyle de ilişkilidir.
3-Amigdala ve Sosyal Davranış
Sosyal ve Duygusal İpuçlarını İşleme: Amigdala, sosyal etkileşimlerdeki duygusal ipuçlarını, özellikle yüz ifadelerini ve bakış yönünü yorumlamada da rol oynar. Araştırmalar, amigdala hasarı olan bireylerin başkalarının duygusal ifadelerini tanımakta ve bunlara uygun şekilde yanıt vermekte zorlandıklarını göstermiştir. Ayrıca, amigdalanın sosyal öğrenme ve sosyal davranışların düzenlenmesinde de katkıları olduğu düşünülmektedir. Maymunlar üzerinde yapılan bazı çalışmalar, amigdala nöronlarının doğrudan göz teması sırasında aktive olduğunu ve bunun sosyal etkileşim için önemini vurgulamaktadır.
1994 yılında Adolphs et al. Çalışmaları sonucunda ; Amigdala hasarı olan hastalar, özellikle korku ifadelerini tanımakta zorlanır. Bulgusuna ulaşılmıştır.
2002 yılında Winston et al. Çalışmaları ; Amigdala, insanların güvenilir olup olmadığını hızlıca değerlendirmede rol oynar. Tespiti yapılmıştır.
4-Amigdala ve Psikiyatrik Bozukluklar
Ruhsal Bozukluklarla İlişkisi: Amigdala’daki işlev bozukluklarının çeşitli ruhsal bozukluklarla ilişkili olduğu giderek daha fazla anlaşılmaktadır. Özellikle anksiyete bozuklukları, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), depresyon ve otizm spektrum bozukluğu gibi durumlarda amigdala aktivitesinde ve bağlantılarında anormallikler gözlemlenmiştir. Örneğin, TSSB’li bireylerde travmatik anıları tetikleyen uyaranlara karşı amigdalada aşırı bir tepki görülebilir.
2007 yılında Etkin & Wager çalışmaları sonucunda; Amigdala hiperaktivitesi, yaygın anksiyete bozukluğu ve panik ataklarla ilişkilendirilmiştir.
2000 yılında Baron-Cohen et al. Bazı çalışmaları sonucunda; Otizmli bireylerde amigdala fonksiyonlarının farklı olduğunu göstermektedir. Bu da amigdalanın Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) üzerinde etkisini göstermektedir.
1999 yılında Sheline et al. Çalışmaları sonucunda; Kronik stres, amigdala hacmini artırabilir ve depresif semptomlara yol açabilir. Bulgularına rastlanmıştır.
5-Amigdala ve Karar Verme
Öğrenme ve Karar Verme: Duygusal içeriğin öğrenme ve karar verme süreçlerini etkilediği bilinmektedir ve amigdala bu süreçlerde dolaylı bir rol oynayabilir. Duygusal deneyimlerle ilişkilendirilen bilgilerin hatırlanması ve gelecekteki kararları etkilemesi amigdala aracılığıyla gerçekleşebilir. Ödül ve ceza mekanizmalarının öğrenilmesinde de amigdalanın katkısı olduğu düşünülmektedir.
1999 yılında Bechara et al. Çalışmalarında ; Amigdala, riskli durumlarda daha fazla aktive olur ve ihtiyatlı davranmamızı sağlar. Sonucuna ulaşılmıştır.
2001 yılında Greene et al. Bazı çalışmalarında; amigdalanın ahlaki ikilemlerdeki kararları etkilediğini göstermektedir. Bulgusuna rastlanmıştır.
6-Amigdala ve Ağrı Algısı
Ağrı Algısı: Son araştırmalar, amigdalanın sadece duygusal süreçlerle değil, ağrı algısıyla da ilişkili olabileceğini göstermektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan deneyler, amigdalanın ağrı sinyallerinin işlenmesinde ve ağrıya verilen duygusal tepkilerin düzenlenmesinde rol oynayabileceğini düşündürmektedir.
7- Amigdala ve Stres Tepkisi
Stres Tepkisi: Amigdala, stres tepkisinin başlatılmasında ve düzenlenmesinde önemli bir rol oynar. Tehlike algılandığında amigdala, hipotalamus-hipofiz-adrenal (HPA) eksenini aktive ederek stres hormonlarının (kortizol gibi) salgılanmasına yol açar. Kronik stresin amigdala üzerindeki etkileri de araştırılmaktadır. Bazı çalışmalar, uzun süreli stresin amigdalanın aşırı aktivasyonuna ve anksiyete bozukluklarının gelişimine neden olabileceğini öne sürmektedir.
Amigdala Hasarının Sonuçları
Amigdala hasarı, nadir görülen Urbach-Wiethe Hastalığına yol açabilir. Bu hastalık; amigdalanın kalsifikasyonuna yol açar. Bu hastalar korku hissetmez ve tehlikeli durumları tanıyamaz. Bu bulgu 2011 yılında Feinstein et al., tarafından bildirilmiştir.
Amigdala hasarı, Sosyal Davranış Bozukluklarına yol açabiliyor. Yani amigdala lezyonları olan kişiler, sosyal ipuçlarını yanlış yorumlayabilir ve uygunsuz davranışlar sergileyebilir.
Amigdalayı Nasıl Yönetiriz?
Amigdalamız anlık tepki verir, biz yönetimi ele alabiliriz!
Öncelikle Farkındalığımızı devreye sokarak; Duygusal tepkilerimizin amigdala kaynaklı olduğunu fark ediyor olmamız gerekiyor. Devamında nefes egzersizleri ile sakinleşebiliriz. 4-7-8 nefes tekniğini uygulayabiliriz. Bu teknik şu şekilde uygulanır. 4 Saniye: Burnundan yavaşça nefes al (akciğerlerini doldur). Daha sonra 7 Saniye: Nefesini tut. Daha sonra 8 Saniye: Ağzından üfler gibi yavaşça nefes ver. Hala sakinleşmemişsek bu kez Düşünceyi Durdurmayı deneyebiliriz. Burada ; “Bu bir tehdit mi, yoksa sadece stres mi?” şeklinde kendimize soru sorarak mantığımızı devreye alabiliriz. Bu eylemimiz Prefrontal korteksi aktive ederek olaya mantıklı bir açıdan bakmamızı sağlar. Dikkatimizi o konunun üzerinden başka tarafa çekmek olumsuz döngüyü kırmak için fiziksel hareket edip örneğin bulunduğumuz yerde odada yürümek gibi veya odağımızı değiştirebiliriz. Peki uzun vadede amigdalayı nasıl yönetiriz? Düzenli meditasyon, uyku ve egzersiz yapmak amigdalayı dengede tutacaktır.
Özetle sırasıyla şu işlemi yapmamız Amigdalamızı yönetmemizi sağlar:
“Dur → nefes al → düşün → tepki ver.”
Amigdala, beynin duygusal merkezi olarak kabul edilen ve hayatta kalmamız için kritik öneme sahip bir yapıdır. Korku, kaygı, mutluluk gibi temel duygusal tepkilerin işlenmesinden, duygusal anıların kodlanmasına, sosyal ipuçlarının yorumlanmasından stres tepkisinin düzenlenmesine kadar pek çok önemli işlevi bulunmaktadır. Amigdala ile ilgili yapılan araştırmalar, bu küçük yapının karmaşık dünyasını ve ruh sağlığımız üzerindeki derin etkilerini anlamamıza yardımcı olmaktadır. Gelecekteki araştırmalar, amigdala’nın farklı beyin bölgeleriyle olan etkileşimlerini , çeşitli nöropsikiyatrik bozukluklardaki rolünü, anksiyete ve travma tedavilerini daha detaylı bir şekilde aydınlatmaya devam edecektir.
Kaynaklarımız:
1996- LeDoux, J. E. ,The Emotional Brain, Simon & Schuster, Impaired recognition of emotion in facial expressions following bilateral damage to the human amygdala,Nature, 2011 Feinstein, J. S., et al., The human amygdala and the induction and experience of fear, Current Biology.