Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) ve Singapur merkezli SMART araştırmacıları, sebzelerin raf ömrünü uzatmak için buzdolabına ihtiyaç duymayan yenilikçi bir yöntem geliştirdi. Bu çözüm, dünya genelinde hasat sonrası yaşanan büyük gıda kaybının önüne geçmeyi hedefliyor.
Mevcut verilere göre, her yıl dünya genelinde hasat edilen meyve ve sebzelerin üçte biri bozulma nedeniyle çöpe gidiyor. Bu, aslında bir milyardan fazla insanı doyurabilecek potansiyel bir gıdanın kaybı anlamına geliyor. Yeni geliştirilen teknoloji bu tabloyu değiştirebilir.
Bilim insanlarının çözümü, sebzelerin dokusuna zarar vermeden melatonin hormonunu doğrudan iletebilen biyobozunur mikroskobik iğneler. Bu iğneler, sebzenin kabuğuna nüfuz ederek içine çok küçük miktarda melatonin enjekte ediyor. Melatonin, bitkilerde doğal olarak bulunan ve yaşlanma süreçlerini düzenleyen bir hormon olarak biliniyor.
Yapılan deneylerde bu yöntem Çin marulu (bok choy) üzerinde uygulandı. Melatonin içeren küçük yamalar, bitkinin sap kısmına yapıştırıldı. Sonuçlar oldukça etkileyiciydi: Oda sıcaklığında saklanan sebzeler kontrol grubuna göre dört gün, buzdolabında ise on gün daha uzun süre tazeliğini korudu.
Uygulanan melatonin, sebzenin iç sistemlerinde zincirleme etkiler yaratarak oksidatif stresin azalmasını sağladı, yaprakların sararmasını geciktirdi ve klorofil seviyesini korudu. Üstelik kullanılan melatonin miktarı o kadar azdı ki, tüketici sağlığı açısından da risk oluşturmadı. İnsanlarda “uyku hormonu” olarak bilinen melatoninin bu kullanım şekli, bitkilerde bambaşka bir görevi yerine getiriyor.